Oku‘yorum

Şairlikten gelen ve şiir yazmayı özel ve zor bir alan gören Kıran; roman yazmayı, suyun akarını bulması gibi kolaycılık olarak görür. Eleştirmenlerin romanlarında anti-kahramanlar yarattığı görüşüne karşı çıkan yazar, yazma amacının dünyayı anlamak olduğunu belirtir. Kahraman yaratmak yerine dünyanın yaşamak için zor bir yer olduğunun farkına vardırmayı önemser.

Hüseyin Kıran’dan alegoriden kurduğu dünyayla gerçekliğe kafa tutan, kullandığı dille hem mevcudu güçlendiren hem de yenisini “icat eden” çarpıcı bir metin daha.”

Ustalar
Sinemalar
Tiyatrolar
Kısa Filmler
Ödüller
Konseptler
Kategoriler
Ülkeler
Ustalar
Klasik Müzik
Halk Müziği
Sanat Müziği
Ödüller
Konseptler
Kategoriler
Ülkeler

Kardelen Yazıları

Yakası rozetliler

16 yaşında hiç bilmediği bir yerlere elinde bir bavulla gelmiş bir çocuk için bunlar inanılmaz dayanaklardır. Yalnız olmadığını hissetmek o çağların en önemli ihtiyacı ve gücüdür.

Dem dem dem si si si…

Amigonun gür bir sesle başlattığı marş, kalabalığın tekrarıyla bir coşkuya dönüşürdü: “Tekerleğe kanat taktık, Dağları deldik yardık, Kendi öz gücümüzle yurdu rayla donattık…”

sandık

Yıprandığı için fizikî olarak saklamakta zorlandığım, giderek yok olma tehlikesi taşıyan ancak, ben de özel yerleri olup da öylece kaybolup gitmesine gönlümün elvermediklerini bir şekilde saklamaya çalışıyorum.

Güncelliğini yitirmiş olabilirler. Ancak, her biri hazinedir, ne kadar gerilerde kalsa da. Aynı zamanda birer zaman makinesidirler de. Geçmişle aramda açtığım bu kapı, bir başka yerde ve zamandaki birilerinin de geçmişini aralayıverir belki.

Sandık (öne çıkan)