
Kitap | : Devrim Bize Güldü Geçti |
Yazar | : Turgut Ulucan |
Yayınevi | : İletişim Yayınları |
Baskı | : 1. Baskı – Şubat 2016, İstanbul |
Cilt | : Tek cilt, Ciltsiz |
Sayfa | : 139 |
Tür | : Roman |
Dil | : Türkçe |
Kapak-Sayfalar | : Karton kapak – Kitap kâğıdı sayfalar |
Boyutlar | : 13 X 19,5 cm |
Resmi Sitesi | : Sitesine gidiniz |
“Hepimiz birer komutan olacakmışız devrim gelince Akpınar’a. Malı mülkü olmayan yaşayacak. Varıp onun bunun tarlasına tokadına, dilediğin gibi ekip biçeceksin. Çıkan da ortak olacak tümden. Köye fabrikalar dikilince de bizim üç oğlana birden iş hazır. Allah’ın izniyle devrim olunca tek bi nokta karanlık ki bıkkınlık gelene taze avrat sözü geçmiyor hiç. Bu da beni küstürüyor. Kitaba bu da yazılsın da biz bu işe kafa yorarken varsın komutanlığı senin kardeşine versinler.
Yozgat’ın Akpınar köyü, zırnık vermez toprağı, üçü beşi istisna yoksul köylüsü, “acın yatıp gücün kalkıp” yuvarlanır giderler. Köyün marazlısı, büğdürü, sıracalısı Zabun Lütfü “derman Yozgat toprağında” deyip vurmuş yollara… Çekemeyenler varsın Zabun desinler. Bunun sonu roman olur.
Turgut Ulucan ilk romanı Nergis’te yaptığı gibi yine küçük bir köyde yaşanan bir büyük hadiseyi anlatıyor.
Devrim Bize Güldü Geçti, Akpınar köylüsünün “darbe” ve “komünizm” ile imtihanının neşe yüklü buruk hikâyesi.”
Eseri kütüphaneme ne zaman ve nasıl kattığıma dair kitabın üzerine herhangi bir not düşmemişim ancak, bir darbenin köylülerin gözünden anlatılması konusu dikkatimi çektiği ve ciddi bir indirimle satıldığı için aldığımı hatırlıyorum.
Şubat 2016’da İletişim Yayınları’nın (2274) Çağdaş Türkçe Edabiyat dizisinden (378) çıkan Devrim Bize Güldü Geçti, Ulucan’ın ikinci ve son kitabı, bir kısa roman. İlk kitabı Nergis mevcutlarımda olmadığından Turgut Ulucan okumalarına buradan başlamak durumunda kaldım.
oku‘yorum
İletişim Yayınları’ndan çıkan onlarca kitap gibi Devrim Bize Güldü Geçti‘nin kapak tasarımı ve illüstrasyonu da Deniz Karagül’e ait.
İç kapakta yazarın dört satırlık kısa bir biyografisi yer alıyor ki, buradaki bilgilerden fazlasına ulaşmak mümkün olmadı, her yerde aynı bilgiler bulunuyor.
“Büyüdün artık güvercinim yuvadan uçacaksın…”(s.5)
Kısa roman türündeki 139 sayfalık Devrim Bize Güldü Geçti, numaralandırılmış, başlıksız 22 bölümden oluşuyor.



Kitapta geçen bir kaç unvan: Ciğersiz İbraam, Dalbacağın Sıtkı, Kötü Mustafaların Süleyman, Sası Memet..
Okuma sözlüğü:
- Belen: Bayır.
- Açık eşkin: Ata az sıçrama ile yaptırılan, yarış tırısı da denen koşu.
- Göt atmak: Hoplamak, zıplamak.
- Enik encik: Çoluk çocuk.
- Yekinmek: Kalkmak için hareket etmek.
- Mülhit: Dinsiz, imansız.
- Apçallamak: Sağa sola eğilerek, ördek gibi yürümek.
- Kömüş: Manda.
- Emirber: Emir eri.
- Abalı: Koruyan kollayanı olmayan, garip.
- Gobel: Çocuk.
- Çapula: Kaba deriden yapılmış ucu sivri ve kıvrık ayakkabı.
- Çitenmiş: Yamalı.
- Similtilenmek: Hiçbirşey yapmadan, boş boş durmak.
- Yanbaş etmek: Çapraza alınan birini yan tarafına savurmak.
- Kılavlamak: Keskinlemek, bilemek.
- Mirliva: Tuğgeneral.
- Palikarya: Yunan askeri.
- Cepken: Kolları yırtmaçlı ve uzun, yakasız giysi.
- Daskal: Öğretmen (Bulgarca).
- Ağdırık çöğdürük: Tahteravalli oyunu.
- Hökürdemek: Çok konuşmak.
- Zahir: Belli.
Altını çizdiklerim
- “Bir insan ne kadar biliyorsa o kadar unutur.”(s.9)
- “İte bak yattığı yere bak.”(s.10)
- “Bu yokken (radyoyu kastederek) yarenlik vardı Salih Dayı, hal hatır sorma vardı. Nuri Sesigüzel söylesin diye beklemezdi, sesim kötü demez, türküyü kendi söylerdi köylü milleti.”(s.11-12)
- “Bir zaman daha çalışmazsa bu radyolar, kimin donunu giyeceğiz cümleten, göreceğiz bakalım.”(s.12)
- “İtte utanma olsa don giyer.”(s.13)
Hazırlayan: Birol Kutkan 02.03.2022 / Son Güncelleme: 26.03.2025
Kaynaklar:
- Türk Dil Kurumu Sözlükleri
- Orhan Yılmaz, Mehmet Ertuğrul “Atlarda yürüyüş çeşitleri ve kusurları” Akademik Ziraat Dergisi, (Cilt:2, Sayı:1, 2013)
- kelimeler.gen.tr