
Kitabın Adı: Daniel Defoe, Hayatı ve Edebi Çalışmaları
Türü: Biyografi
Yazar: Andrey Vasiliyeviç Kamenskiy
Çeviri: Uğur Gezen
Yayınevi: Dorlion Yayınları (İnsancıl Sahaf)
Baskı: 1. Baskı – Ocak 2021, Ankara
Sayfa Sayısı: 80
Kapak – Kağıt: Karton Kapak – Kitap Kâğıdı
Ebat: 13,5 x 21
ISBN: 978-625-407-204-8
“Daniel Defoe, (1660 [?] –24 Nisan 1731), İngiliz yazar ve gazeteci.
1660 yılında Londra’da doğdu. Çeşitli güçlükler ve tehlikelerle dolu bir yaşam geçirdi. 1685’te İngiltere kralı II. James’e karşı başlatılan ayaklanmaya katıldı. Yaşamının çeşitli dönemlerinde tüccarlık, fabrikatörlük, devlet memurluğu ve hatta casusluk yaptı. 40 yaşında gazetecilikte karar kıldı, bundan birkaç yıl sonra da roman yazmaya başladı. En çok ilgi gören romanı ‘Robinson Crusoe’ 1719 yılında yayımlanmış, 1 yılda 4 baskı çıkarılmıştır. Yayımladığı siyasal dergi kitapçıklarındaki sert tutumu yüzünden birçok kez hapse girdi. 1731 yılında doğduğu yerde, Londra’da öldü. Hayatı boyunca siyaset hayatına büyük ilgi duymuştur.
Daniel Defoe’nin aile kökenleri Romanya’ya dayanmaktadır, Romanya’dan göçen ailesinin Osmanlı geleneklerini ona da öğrettiği bazı kaynaklarda geçmektedir. Yine İngiltere’de İngiliz kültürünü yeren mektuplarını Osmanlı Devlet adamlarına bilgi ve öneri amacıyla gönderdiği bilinmektedir. Bunun dışında Aytunç Altındal gibi yazarlar Osmanlı için casusluk yaptığının açık olduğunu söylerler.”
Daniel Defoe, Hayatı ve Edebi Çalışmaları
Birol Kutkan, 01.10.2023, Köyceğiz
Biyografi okumayı öteden beri sevmişimdir. Bu heves, kendime oturttuğum okuma disiplinim gereği önce o kitapların ortaya çıkarılma maceralarını, dolayısıyla da yazarını tanımayı istemekle daha da bir derinlik kazandı. Yazarını tanıdığım her kitap, okumalar esnasında benimle konuşmaya başladılar. Onların hangi koşullarda tasarlandığını, doğum sancılarını, kendilerini kabul ettirme mücadelelerini, sonrasında olanları bilince adeta bir tanış tadında oldu paylaşılan zamanlar. Okumuyor da yaşıyormuşsun gibi gelmeye başladı anlatılanlar.
Böylesi bir disiplinle okumalar yaparken son dönemdeki okumalarımda biri var ki, onu tanıma zorunluluğu diğerlerinin önüne geçti. Şöyle ki, kimi tanımaya çalışmışsam, neredeyse hepsinin çocukluğunda iz bırakan bir kahraman var: Robinson Crusoe…
Aleksandr Puşkin, Victor Hugo‘da geçen bu isim, son kez de Jules Verne‘i okurken çıktı karşıma. Robinson Crusoe hepsinin çocukluk kahramanı olmuş. Jules Verne’in daha çocuk yaşta bir gemiyle denizlere açılmasında -hoş sonradan yakalanıp ailesine teslim edilmiş olsa da-
bu ıssız adayı bulma heyecanı yatıyordu. Sonraki eserlerinin bazılarında sürekli yolların ıssız bir yerlere çıkması da bundan olsa gerek.
Anlaşılan oydu ki, Cruseo’yu tanımadan o büyük ustaların çocukluklarını anlamak, ilerleyen zamanlarda da eserlerindeki ruhu yakalayabilmek pek mümkün olmayacaktı. Bu yüzden bütün okumaları bir kenara koyarak Cruseo’yu tanımaya onun öncesinde de Daniel Defoe’yu okumaya karar verdim.
İngiliz Edebiyatının kurucusu kabul edilen, macera romancılığının öncüsü denilen ve neredeyse pek çok klasik eserin mayasında bulunan, kendinden sonra gelenlerin büyük çoğunluğunu etkileyen ve bütün önemli eserleri dilimize kazandırılan Daniel Defoe hakkında, biyografik anlamda dilimizde maalesef bir tek kitap var: Daniel Defoe, Hayatı ve Edebi Çalışmaları (Andrey Vasiliyeviç Kamenskiy, Dorlion Yayınları, 2021).


Rusya’nın en büyük yayıncısı kabul edilen Florenty Fedorovich Pavlenkov (1839-1900), kendi matbaasında Mayıs 1890’da ‘Жизнь замечательных людей [Olağanüstü İnsanların Hayatı]’ başlığıyla biyografik eserler yayımlamaya başladı. Tamamen gönüllü yazarların desteğiyle 1900 yılına kadar iki yüz civarı bilim adamı, filozof, aziz, müzisyen, askeri lider, gezgin, mucit, şair, yazar gibi seçkin insanların hayatlarının yer aldığı bu dizi, Avrupa’nın ilk evrensel biyografik koleksiyonu kabul edilmektedir.

İlk kez 1892 yılında St. Petersburg’da yayımlananan Даниель Дефо. Его жизнь и литературная деятельность (Daniel Defoe, Hayatı ve Edebi Çalışmaları) da Andrey Vasiliyeviç Kamenskiy’in bu diziye kattığı yedi biyografik eserden biri.


Kitabı epeyce bir aramış bulamayınca da Karanfil Sokak’ta (Ankara) bulunan Dost Kitabevi‘ne özellikle getirtmiş, kitabevinin araması üzerine 20 Nisan 2021 tarihinde gidip 15,00 TL karşılığında almıştım. Daha önceden kitabı inceleme fırsatı bulabilmiş olsaydım almazdım zira, kitap özensiz bir çeviriye sahip ve redaksiyon yapılmadan alelacele yayımlanmış gibi duruyor.
Lib.ru (Maxim Moshkov Kütüphanesi) kayıtlarında kitabın orijinal hali mevcut, üstelik neredeyse serinin bütün kitapları da tam metin haliyle yer alıyor. Bir çeviri yardımıyla buradaki metni çevirdiğimde -emeğe saygısızlık yapmak istemem ancak okur sorumluluğu gereği söylemek durumundayım
- neredeyse kitabın aynısına yakın bir metinle karşılaştım. Okumalar esnasında yeri geldikçe bu hatalardan bahsedeceğim.
İç kapakta, kitabın orijinalinde yer alan ve Gedan’ın Leipzig’de yaptığı Daniel Defoe’nun portresine yer verilmiş.
“Olağanüstü İnsanların Hayatı” -burada "Büyük İnsanların Yaşamı" olarak geçiyor-
hakkında kısa bir notla başlıyor kitap.(s.5) Bahsettiğim hatalar daha burada başlıyor, bu da çevirinin güvenilirliğini daha ilk sayfalarda şüpheye uğratıyor.
Cümlenin sonunda bulunan ve “Olağanüstü İnsanların Hayatı” dizisinin yayımlandığı yıllar olduğu fikri uyandıran “(1839-1900)” ifadesi, Pavlenkov’un doğum ve ölüm tarihleri olduğundan F.F. Pavlenkov adının yanında yer alması bu karışıklığı giderecektir. Bir diğer hata da dipnotta yer alan “Florenty Fedoroviç Pavlenkov: 1857-1913 yılları arasında yaşamış Rus yayımcı” cümlesi. Zira, Pavlenkov 1839-1900 yıları arasında yaşamıştır.
Aşağıdaki bir kaç örnekte de görüleceği üzere, çevirideki hatalar güvenilirlik sorunun dıpşında okumayı da zorlaştırıyor:
- “…din adamları tarafından topluluğuyla temsil edilen…” (s.17)
- “…ticari işlere bakabilmesi bir yere yerleştirdi.” (s. 26)
- “…katılmaya mahkum olduğu…büyük mücadelenin…” (s. 27)
- “…muhaliflerin en çok acı çekeceği tehlike tarafından tehdit ediliyordu;” (s. 28)
- “…ancak mutlu bir tesadüfle nihayet yenilip…esir alınır.” (s. 28)
- “…tahtının basamaklarından inmek ve yabancı bir ülkeye sığınmak zorunda kaldı.” (s. 31)
Kitapta çevirmen Uğur Gezen hakkında kısa bir bilgiye de yer verilmiş. 1998 Eskişehir doğumlu olan Gezen, Rusya Piyatigorsk Devlet Üniversitesi’nde bir yıl eğitim almış. Bu kitap basıldığı dönemde Anadolu Üniversitesi Rus Dili ve Edebiyatı bölümündeki eğitimine devam ediyormuş. (s.7)
Kamenskiy, üç sayfalık “Önsöz”ünde, İngiliz tarihinde aydınların yaşadığı dönemi ve bu dönemde muhaliflere yapılan zulümleri, kendi ulusunun bile çok fazla bilmediği ancak her şeye rağmen inandıklarını söylemekten geri durmayan Daniel Defoe’yu, Robinson Crusoe‘nun önemini ve bu büyük yazarı yazabilmek için yararlandığı kaynakları aktarmış. Buna göre:
Daniel Defoe, yönetimi eleştirenlerin idam edildiği, ellerinin, dillerinin kesildiği, en hafif haliyle hapis ve para cezalarına çarptırıldığı bir dönemde yaşadı. Kendi de düşüncelerinden dolayı oldukça sıkıntılar yaşadı ancak, inandıklarını söylemekten geri durmadı, ömrü boyunca kalemini bir silah gibi kullandı.
Herkesin daha çok Robinson Crusoe eseriyle tanıdığı ve macera romanları yazarı olarak bildiği Defoe, bu kimliğinin yanında dönemin en önemli politik yazar ve eylemcilerinden biridir de.
Hakkında çok bilgi bulunmayan Defoe ile ilgili en önemli biyografik kaynak, William Lee’nin 1869 yılında yazdığı Defoe’nin son on beş yılını ve yayımladığı makalelerini kapsayan üç ciltlik Daniel Defoe, his Life, and Recently Discovered Writings, Extending From 1716-1729 [Daniel Defoe, Yaşamı ve Yakın Zamanda Keşfedilen 1716-1729 Arası Yazıları] eseridir. (Cilt-1, Cilt-2, Cilt-3)
Ayrıca Defoe’nin yaşadığı dönemi gerçekçi kavrayabilmek adına, Bernhard Egidius Konrad ten Brink‘in History of English Literature [İngiliz Edebiyat Tarihi], Sir Leslie Stephen‘in Dictionary of National Biography [Ulusal Biyografi Sözlüğü], John Richard Green‘in History of the English People [İngiliz Halkının Tarihi] ve Thomas Babington Macaulay‘un The State of England from the Accession of James II (II. James’in Tahta Çıkışından İtibaren İngiltere Tarihi) eserlerinden yararlanmış.
Kamenskiy, Defoe’nun yaşamını altı bölümde ele almış:
1-Çocukluk ve Okul Yılları (1661-1680) bölümünde, Daniel Defoe’nun doğum bilgisi ve ailesinin kökleri ile başlasa da daha çok İngiliz tarihinin “ahlaksızlıklar dönemi” olarak adlandırılan II. Charles dönemi, bu dönemde yaşanan krallıklarla dini yapılar arasındaki mücadele, Püritenlerin ayaklanmaları anlatılmaktadır.(s.15-24)
Defoe’nun çocukluğu, İngiltere’nin bu çalkantılı döneminde geçmiştir.
Doğum tarihi hakkında net bir bilgi bulunmayan Daniel Defoe için bir çok tarihçi doğum tarihini 1660 olarak kabul etmesine rağmen Kamenskiy, 1661’de (Cromwell‘in ölümünden üç yıl sonra) Londra’da doğdu demektedir.
Çiftlik sahibi bir ailede babası kasaptı, annesi ve kardeşleri hakkında ise bilgi bulunmamaktadır. Anne ve babası devletin Piskoposluk Kilisesini tanımayan ve krallığa karşı sert duruş sergileyen muhaliflerden olup, Püritenler arasında önemli bir yeri vardı.
Ailesi onun din adamı olmasını istediğından mezhepçi rahiplerin yetiştiği akademiye gönderildi. Burada felsefe, teoloji, dilbilgisi gibi ana derslerin yanında matematik, coğrafya, tarih, ekonomi dersleri de aldı, Latince, Fransızca ve Yunanca öğrendi.
Ancak, ruhban sınıflara sıcak bakmadığından eğitim sonunda rahipliği bırakıp babasının tavsiyesiyle ticarete atıldı ve 19 yaşında bir çorap firmasında muhasebeci olarak işe başladı. Hiçbir zaman katı bir inanca sahip olmasa da İncil ömrünün sonuna kadar yaşamının kılavuzu oldu.
2-Ergenlik Dönemi ve Edebi Çalışmalarına Başlaması (1680-1688) bölümünde, Defoe’nun ticaret yaşamı, özgürlüklerin kısıtlanmasına ve kraliyet uygulamalarına karşı halkın tepkileri, isyanlar ve sonuçları anlatılmaktadır.(s.25-32)
Defoe, ticaretten arta kalan zamanlarını siyasete ayırdı, sarayın ve Katolik parlamentonun yönetiminden rahatsız olan, özgürlüklerin kısıtlanmasına karşı çıkan ve kendisi gibi düşünen muhalif gençlerin toplantılarında yer aldı, düzenlenen tepki mitinglerine katıldı.
1685’de II. Charles’in ölümü üzerine bir Roma Katoliği olan kardeşi II. James tahta geçti. Halka özgürlük ve barış vaatleri verdiği için coşkuyla karşılanan yeni kral, kısa bir süre içinde tam tersi bir uygulamaya girişti. Protestanları parlamentodan uzaklaştırdı, Katoliklerin güçlenmesini sağladı, muhaliflere ağır yaptırımlar uyguladı. Tahtta hak iddia eden II. Charles’in gayri meşru çocuğu Monmouth, bu şartları fırsat bilerek tepkili halkı da yanına alarak isyan başlattı. Bir ay kadar süren bu isyan kanlı bastırıldı ve Monmouth idam edildi.,
Böylesi bir zamanda halkının yanında olması gerektiğine inanan Defoe, ticareti bıraktı ve isyana katıldı, isyan bastırılınca da esir düşdü. Çatışmaya katıldığı bölgede çok tanınmadığından sağ salim Londra’ya dönmeyi başardı, ancak mücadele arkadaşları idam edildi.
Londra’ya dönünce kendi işini kurdu ve çorap ticaretine atıldı. Ofisinin hemen altına satış yeri açtı ve 1694’e kadar burada çalıştı.
Bu arada ordudaki Protestanlar atıldı, ordu hızla Katolik bir yapıya büründürüldü. Roma’yla ilişkiler artırıldı, İngiltere’nin yeniden Katolik Kilisesi’ne kabulü istendi. 1687’de kraliyet adına Hoşgörü Bildirgesi olarak da anılan Declaration for Liberty of Conscience bildirisi yayımlandı ve halkın yeniden barış içinde yaşayabilmesi için Protestanların desteği istendi.
İşte Defoe’nun edebi yaşamı da burada başladı. Sarayın Cizvit krallığını kurma, Katoliklik dışındaki bütün yapıları yok etme planını fark eden Defoe, bu kurnazlığı ifşa etmek için 26 yaşındayken Nisan 1687’de Majestelerinin Vicdan Özgürlüğü Hakkındaki Son Beyanı Üzerine Tartışma Mektubu adlı ilk makalesini kaleme aldı.
Kurulmaya çalışılan oyunu anlattığı makalesinde tespitlerde bulundu ve sonuçlarını gösterdi: “Bu bildirgenin doğrudan sonuçlarından biri, ülkenin dört bir yanından gelen yeni bir minnettarlık akını olacaktır; çünkü köleleştirilmiş aklın yağcılığının ulaşabileceği aşağılık ve arsız alçak gönüllüğünün sınırı yoktur.” O, artık politik bir yazar olmuştu ve yaşamı boyunca söz ve eylemlerindeki tutarlığını o gün ilk kez duyurmuştu.
Ancak, Defoe bu makalesinden dolayı arkadaşlarından çok tepki görünce yazmayı bıraktı ve ticaretine geri döndü. Ne var ki, Defoe haklı çıktı. Bir yıl sonra ne yapmaya çalıştığı iyice anlaşılınca saraydaki desteğini kaybeden ve Hollanda genel valisi III. William tarafından tahttan indirilen II. James kaçtı, başka bir ülkeye sığındı. Bu olay tarihe ‘1688 Devrimi’ olarak geçmiştir.
3-Politik Faaliyetleri (1689-1702) bölümünde, Defoe’nun yaşadığı ticari krizler ve iflası yanısıra onun İngiltere yaşamına kattığı projeleri anlatılmaktadır.(s.33-44)
1689’da III. William ve eşi Mary (II. James’in kızı) tahta geçti ve modern İngiltere’nin temellerinin atıldığı bir dönem başladı. Özgürlükler tekrar artırıldı, parlamento güçlendirildi, barış havası tüm ülkeye egemen oldu.
O yıllarda Defoe, İspanya ve Portekiz’le ticarete başladı. 1692’de iflas etse de dürüstlüğü ve güvenilirliği sayesinde bir yıl içerisinde tüm borçlarını kapattı. İflas yıllarını Defoe’yu rahipliğe teşvik eden, ilk eğitmeni ve aile dostları Papaz Ansley’in kızı olan eşiyle birlikte göğüslediler.
İflasından sonra bir çok girişimde bulunsa da başarısız oldu ve zor günler yaşadılar. Dürüstlüğüne çok güvenen bir kaç İngiliz tüccar ona Cádiz’de (İspanya) parlak iş olanakları teklif etseler de, o kapıda bekleyen savaş için fon arayışında bulunan bir yayınla uğraşıyordu, kabul etmedi. Her zaman halkının yanında olmaya çalışan Defoe, ulusun din ve siyasi özgürlüklerinin tehlikeye gireceğini düşündüğü her zaman işini gücünü bırakarak, içinde bulunduğu koşullara aldırmaksızın en ön saflarda mücadele etmiştir.
Fransa’nın sürekli olarak II. James taraftarlarını kışkırtmasına rağmen, halk III. William’ın arkasında durdu. Defoe’nun bu arada kaleme aldığı ve ulusal özgürlükler için savaşmayı, hiç bir fedakarlıktan kaçınılmaması gerektiğini savunduğu yazısından dolayı kralla yakınlıkları başladı (1694).
Yaşadığı dönemi projeler çağı olarak gördü ve 1697’de Projeler Hakkında Deneyim (An Essay Upon Projects) kitabına ek olarak otuz kadar kitap çıkardı. Kamu yararına projeleriyle İngiltere’yi adeta yeniden yapılandırdı: Ayrı şehirlerde devlet bankaları, denizcilik kazalarında ve yangınlarda geçerli olacak mülk sigortası kurumu, kooperatifleşme, emeklilik fonları, yoksulluk maaşları, akıl hastalıkları hastanesi, kadınlar akademisi, iflas eden tüccarlara imkanlar sağlamak… Benjamin Franklin, yaptıklarında bu eserin etkisinin çok fazla olduğunu söylemiştir.
1699’a kadar ticaretin içinde yer aldı. Daha sonra bir kiremit fabrikasında yönetici olarak çalışmaya başladı, sonra da oranın sahibi oldu. Fabrika yakınında yaşadı, burada geçen zaman en mutlu yılları oldu. İşleri düzeldi, borçları bitti, ticari itibarı arttı ve kralla ilişkileri gelişti.
1700’de Totchin III. William’ı karalayan iftiralarla dolu Yabancı kitabını yayımlayınca, Defoe da 1701’de İngiliz halkını ‘yabancı kral’a nankörlükleri konusunda utandırarak hareketlendirmek için İngiliz halkının bir çok kabileden olabileceğini vurguladığı cevabi nitelikteki Safkan İngiliz (The True-Born Englishman)hicvini kaleme aldı. Bundan sonra yazdığı eserlerini de ‘Safkan İngiliz’in yazarı‘ olarak imzaladı.
III. William giderek zor zamanlar yaşamaya başladı. Parlamento kralı çalıştırmayacak duruma getirdiği gibi muhalifleri de tutuklamaya başladı, ekenomik kriz had safhaya geldi, özgürlükler askıya alındı. 1701’de bunun üzerine Defoe büyük bir cesaretle muhalif parti yetkililerini de yanına alarak parlamento sözcüsünün odasını bastı ve iki yüz bin İngiliz adına geldiğini belirterek “Beyler, düşünmeniz umuduyla size görevinizi belirttik; ancak aynı dikkatsizlikle davranırsanız, o zaman öfkeli halkın gazabı kaçınılmaz olarak sizi bekleyecektir: İngilizler sadece kralın değil parlamentonun da asla kölesi olmayacaktır. İsmimiz lejyon ve biz çoğunluğuz” diye biten Lejyon’un Bildirisi (Legion’s Memorial)’ni teslim etti. Bildiri karşılık buldu tutuklananlar serbest bırakıldı, onurlarına yemek verildi aralarında büyük ilgi gören Defoe da vardı.
Parlamentoda Fransa ile savaşın istendiği zamanlarda savaşı destekleyen krala rağmen savaşa karşı çıkarak İngiliz Halkının Yüce Hakları Üzerine eserini kaleme aldı. Bu eser, “İngiliz anayasasının temel ilkelerini açık ve mantıklı bir şekilde sunması nedeniyle hala türünün en iyi siyasi incelemelerinden biri olarak kabul edilmektedir.”
III. William, yazar ve halk önderi olarak zirveye ulaşan Defoe ile yakın dostluk kurmuş, çoğu zaman devlet işlerinde onun görüşünü de almıştır. Ancak, 1702’de kralın ölümü ile birlikte Defoe hem bir dostunu hem de yakaladığı olanakları kaybedecekti.
4-Takip (1702-1714) bölümünde, İngiltere’nin yeniden hoşgörüsüzlük süreci, Defoe’nın yaşadığı zulümler, uğradığı haksızlıklar, İngiltere-İskoçya birleşmesi için yaptıkları, çıkardığı gazete ve dergiler, her şeye rağmen içinde ulusu için dertlendiği yayınları anlatılmaktadır.(s.45-58)
1688 devrimiyle iktidarın kraldan parlamentoya devredilmesinin yolu açıldı, 1699’da da parlamentodaki hakim parti tarafından sorumlu bir bakanlık kurularak günümüzde de geçerli olan parlamenter sistem kurulmuş oldu. Kralların ilahi hakları sorunu ortadan kalktı, o zamandan beri İngiliz krallarının tüm hakları yalnızca meclis tarafından onaylanan tek bir devlet kanununa dayanmaktadır.
Anna’nin tahta çıkmasıyla birlikte Kraliyet Konseyi üyeleri değiştirildi, III.William’ın en büyük düşmanları görevlere getirildi, hoşgörüsüzlük ve fanatizm ruhu yeniden hortladı, kralların sonsuz hakları geri geldi, hakkındaki eski öğretiler yeniden su yüzüne çıktı.
1702’nin sonunda, parlamentoda devlet kilisesinin gerekliliklerini yerine getiren muhaliflerin kamu hizmetine kabul edilmesine ilişkin yasa tasarısı sunuldu. Buna karşı çıkan Defoe, yayımladığı yazılarıyla dünyevi çıkarlar uğruna vicdanlarını unutan, korkak dindar kardeşlerini kınadı.
Parlak bir siyasi kariyeri bulunan, kralın güvendiği arkadaşı, tanınmış bir yazar ve halk halk kahramanı Defoe’nun yaşamı yönetime hakim gericiler tarafından bir anda değişti. Ancak o, yaşadığı hapislik, iflas, yoksulluklara rağmen, ölümüne kadar taşıdığı doğruluğa ve adalete olan inancından halkı ve yönetimleri uyarmaya devam etti.
1702’de Muhaliflerle Nasıl Başa Çıkılır (The Shortest Way with the Dissenters) adlı hicvi, ardından da Tarafların Mevcut Durumu Üzerine makaleyi kaleme aldı. Bu metinlere aşırı tepki gösteren fanatiklerden dolayı bir dönem saklanarak yaşamak zorunda kaldı. Londra gazetesinde yerini bildirenlere ve yakalanmasına katkıda bulunanlara 500 ruple ödül verileceği duyuruldu. Bu ilan Defoe’nun fiziği hakkında bilgi vermesi açısından da ayrıca önemlidir.
“Daniel Foe, takma adıyla Defoe, Muhaliflerle Nasıl Başa Çıkılır başlıklı çirkin, iftira niteliğinde bir broşür hazırlamakla suçlanmaktadır. Orta boylu, zayıf, yaklaşık kırk yaşında; koyu tenli, koyu kahverengi saçlı ama peruk takıyor; gri gözlü, kemerli burnu, keskin çeneli, ağzının köşesinin üzerinde büyük bir ben olan biridir. Londra’da doğdu, uzun süre Cornhill’deki Freeman’s Yard’da bir çorap dükkanı işletti, şimdi ise Essex ilçesindeki Tilbury’deki kiremit fabrikasının sahibidir. Adı geçen Defoe’nun kaldığı yeri Majestelerinin huzurundaki hizmetkârlarına veya yargıçlarına bildiren ve yakalanmasına katkıda bulunan kişi 500 rublelik ödülün sahibi olacaktır.”
Sözkonusu metin herkesin önünde yakıldı, matbaacı ve onu dağıtan kitapçı tutuklandı. Defoe, daha fazla insan zarar görmesin diye kalem aldığı hicivlerinin ilk cildini yayımlayarak teslim oldu. Kendisine verilen sözler üzerine savunma yapmadı ancak sözler ihlal edilince, para ve hapiz cezasına, Pillory denilen boyunduruk cezasına -kitapta utanç sütunu olarak yer alıyor-
çarptırılarak alay konusu edildi.
İtiraflarda bulunması, önceki yönetimi karalaması, mevcut kiliseye övgüler düzmesi karşılığında özgürlüğüne kavuşabileceği söylendi, ancak o bu teklifi reddetti, çok kötü koşullara sahip Newgate Hapishanesi’nde bir buçuk yıl hapis yatmak zorunda bırakıldı. Bu zaman zarfında kiremit fabrikası battı, ailenin ekonomik durumu kötüleşti, ailesi açlıkla mücadele etmek zorunda dahi kaldı.
Her şeye rağmen hapishanede de boş durmayan Defoe, tek başına haftada üç kez yayımlayabildiği Review adlı süreli yayını çıkardı, burada sosyal ve siyasi konularda onlarca makale yayımladı. Özgürlüğüne kavuştuktan sonra Review‘ı 1713’e kadar yayımlanmaya devam etti. İlk satırından son satırına kadar tamemen kendisinin yazdığı toplamda yaklaşık beş bin sayfayalık makaleyi bir araya getiren bu dergi, modern süreli yayıncılığın da öncüsü oldu.
Defoe’yu yazılarından tanıyan, sonrasında dostu, en büyük destekçisi olacak olan bakan Harley onun tahliyesi için çok uğraştı. Ekonomik olarak kötü durumda olan Defoe ve ailesi alacaklıların peşlerini bırakmamaması dolayısıyla bir dönem Londra dışında kaçak yaşamak zorunda kaldı. Harley bütün borçlarını kapatarak onun seçimlerde bölgedeki liberallere kalemiyle destek vermesini istedi. Bu yolculuklarda at sırtında bin milden fazla yol yaptı, bölgelerdeki her türlü miting ve toplantılara katıldı.
Alacaklılarıyla olan sorunlarını çözünce tüm ticari girişimlerden vazgeçerek tüm zamanını ve enerjisini yalnızca edebiyat çalışmalarına adadı. Çıkardığı eserlerin üst üste baskıları yapılmaya, hatta korsan baskıları bile yapılmaya başlandı.
1706’da o dönemde yazdığı en büyük eseri sayılan İngiltere’nin İskoçya ile birleşmesi hakkındaki kitabını yayımladı. Eser büyük bir başarı elde etti ve hükümetin daveti üzerine üç yıl boyunca Edinburgh’da yaşadı. Burada çok popüler oldu ve iyi bir çevre edindi.
Birleşme tartışılırken, İskoçya onuruna yazdığı Kaledonya şiiri, birleşmenin ardından da 1707’de hâlâ çok değerli olan İki Krallığın Birliğinin Tarihi‘ni yayımladı.
İskoçya’da kaldığı süre boyunca yalnızca Review‘un yayımına devam etmekle kalmadı, bir yandan da The Edinburgh Chimes gazetesini yayımladı.
Kalemini elinden hiç düşürmeyen Defoe, birlik, dini hoşgörü ve özgürlük adına tehlike duyduğu her konuda yazdı ancak, düşmanları onu en çok parayı veren tarafa bağlı kalmakla suçluyorlardı. Bunun üzerine 1715’te toplumun adalet duygusuna seslendiği ünlü eseri Vicdan ve Adalete Çağrı‘yı yayımladı.
“Hayatım boyunca haklı bir davaya bağlı kaldım ve ona sımsıkı sarıldım; Onun yüzünden zulme uğradığımda ona ihanet etmedim; Zafer kazandığında da zenginlik kazanmadım; Tanıya şükür, tüm Hıristiyan dünyasında beni satın alacak, bunu değiştirebilecek herhangi bir parti de mahkeme de henüz yok.”
5-“Robinson Crusoe” ve Realist Romanı “Bu bölümde Defoe’nun hayatına dair taslağımızda şimdiye kadar bağlı kaldığımız kronolojik sıradan sapmalı ve doğası gereği onun önceki yapıtlarıyla hiç bir ortak yanı olmayan bir dizi çalışmasına değinmeliyiz….Bu zamana kadar, devlet yaşamının ve siyasetinin her türlü yönüyle ilgili, farklı edebi türlerde yazılmış yüz doksan farklı eser ve metin yayımlandı” ibaresiyle bölümün içeriği hakkında ön bir bilgi verilmiştir.(s.59-70)
Zamanının en yaratıcı en üretken yazarı kabul edilen Defoe, bunca eserin yanında haftalık yayımlanan ve ayda yüz sayfa tutan Mercurius Politicus adlı bir siyasi yayın ile biri günlük olmak üzere üç gazetenin yayımlanmasında da aktif rol aldı.
Nisan 1719’da bilindik tarzının dışında İngiliz realist romanın başlangıcı da kabul edilen The Life and Strange Surprizing Adventures of Robinson Crusoe; of York, Mariner yayımlandı. Başarısız olacağı düşünülen ve aşağılan bu eser dört ay içerisinde dördüncü baskıyı yaptı. Öyleki kendinden önceki yapay saray kahramanlarının yer aldığı eserleri geride bırakarak, İncil ve The Pilgrim’s Progress (Çarmıh Yolcusu, John Bunyan, Çev. Umut Alper Ceylan, Telemak Kitap, 2023) ile birlikte her eve girer oldu.
Birçok eleştirmen tarafından Henry Fielding (1707-1754) ve Samuel Richardson (1689-1761) İngiliz Edebiyatı’nın kurucusu olarak belirtse de onlar, Defoe’yu kendi öncülü olarak kabul etmektedir.
Bir İskoç denizci olan Alexander Selkirk‘in başından geçen gerçek olaylardan esinlenerek kaleme aldı. Selkirk, 1704’de bir seferde gemi kaptanı ile tartışmış ve Juan-Fernandez adası açıklarında gemiyi terk etmiş, Kaptan Woodes Rogers onu gemisine alana kadar burada dört sene yaşamıştı. Selkirk’in yaşadıkları Defoe’dan önce iki farklı gazetede iki farklı kişi tarafından anlatıldı.
Robinson Crusoe, doğa ile tek başına mücadele ederken İncil‘in “emekçiler bana gelin, ben sizi sakinleştireceğim” (Matta 11:28-30) ayetine sarılır. Etrafında olan her şeyin Tanrının mucizesi olduğuna inanır ve bu inanç onu yalnızlık hissinden korur. Aslında Defoe’nun tüm eserlerinde ahlâk reformu için çabalayan karakterler vardır.
Ağustos ayında The Farther Adventures of Robinson Crusoe başlığıyla macerenın ikinci cildini, bir yıl sonra da Serious Reflections During the Life and Surprising Adventures of Robinson Crusoe: With his Vision of the Angelick World başlığıyla üçüncü cildini kalem almış ancak, bir insanın yaşamı boyunca edineceği ahlaki dersleri Robinson Crusoe‘nun yayımlanmış ciltlerinden alabileceğini belirterek yayımlamaktan vazgeçti, yeni baskısı ise yıllar sonra yapıldı.

Defoe’nun bütün yayınları William Lee’nin biyografik eseri Daniel Defoe, his Life, and Recently Discovered Writings, Extending From 1716-1729 [Daniel Defoe, Yaşamı ve Yakın Zamanda Keşfedilen 1716-1729 Arası Yazıları]’da tam olarak verilmiştir.
Bernhard Egidius Konrad ten Brink’e göre Defoe’nun eserleri “romantik olmayan romanlar olarak kabul edilebilirler, yani tek bir amaçla sınırlı olmayan ve hayal gücünü harekete geçirmek üzere yazılmış romanlar olarak kabul edilebilir. Pozitif insanlar tarafından okunabilecek, gerçek hayatın resimlerine yer verilen, ahlâklarını ve eylemlerini yönlendiren motifler hakkında akıl yürütebilen olağan insanların tasvir edildiği eserlerdir” ve Defoe “zamanın üst sınıflarının yaşamına nüfus eden korkunç lüks ve ahlâksızlık arasında birdenbire yankılanan halkın sert sesiydi.”
“Sıkı çalışma için oldukça yetenekli bir zihni vardı. Doğru, sert ve pozitif bir insandı, zarafet duygusundan ve coşku dürtülerinden yoksundu.”
Defoe, Korsanlar Kralı Kaptan Avery’nin Cesaret Dolu Maceraları, Albay Jack, Veba Yılı Günlüğü, Moll Flanders, Kaptan Singleton, Roxana: The Fortunate Mistress, A Narrative of All The Robberies, Escapes, &c. of John Sheppard ve Memoirs of a Cavalier gibi bir çok macera romanını da peşpeşe yayımladı.
Kitaplarındaki gerçeklik öyle noktadaydı ki okur, bütün bunların kurgu olamayacağına Defeo’nun yaşadığına inanmıştı. Eserlerini, doğrudan eserin konusuna ilişkin gerçek olguların yanına seyyahların ve savaşa katılanların anılarını da katarak zenginleştirmiştir. Memoirs of a Cavalier bu konuda en dikkat çekici eserdir ve gerçek bir şövalyenin 1632-1648 arasındaki savaşa dair tuttuğu notlar olduğuna inanılmış ve tarihi bir kaynak olarak uzun süre yararlanılılmıştır. Veba Yılı Günlüğü de bu eserlerden biridir. Kendisi veba yıllarında dört yaşında olan Defoe o kadar çok kişiden bu anıları dinlemiş ve romanlaştırarak kalema almıştır ki, olası veba hastalığı için tedbirler almaya çalışan Fransa kralının doktoru Dr. Meade bu eserden kaynak olarak yararlanmıştır.
1720’den itibaren Newgate Hapishanesi’nin tüm resmi raporlarını ve burada bulunan suçlularla ilgili bilgileri basan The Original Journal gazetesinde çalışan Defoe, hapishaneye rahat girebildiği için suç ve suçluya dair en güvenilir malzemelere sahip oldu. Buradaki suçlulardan biri olan ünlü hırsız John Sheppard onun A Narrative of All The Robberies, Escapes, &c. of John Sheppard eserinin de baş kahrmanıydı.
6-Son Yılları (1713-1731) bölümünde yaşadığı sıkıntılar, son dönemlerde kaleme aldığı yayınlar ve ölümü anlatılmaktadır.(s.71-80)
Kraliçe Anna‘nın ölümü onun yaşamını kökten sarstı. Kendinden sonra gelen I. George döneminde, bir çok iftiraya uğradı, hapishane ile tehdit edildi, kalemiyle kazandığı mesleğinden oldu. Bütün bunlara dayanamayarak felç geçirdi, iki ay süren yaşam mücadelesini kazandı ve hasta yatağında dahi halkını olası tehlikelere karşı uyarmaya devam etti. Son dönemlerinde ortaya attığı yeni bir çok proje yaşamından yüz yıl sonra da olsa hayata geçirilmiştir.
1726’da tarihi ve istatiksel kaynak olarak kullanılan Tour thro’ the whole Island of Great Britain yayımlandı. 1727’de yayımlanan Conjugal Lewdness ile Tolstoy’un Kreutzer Sonat‘ından yüz altmış yıl önce evlilikteki ahlâkı sorguladı.
Sonradan damadı olacak olan ünlü fizikçi Henry Baker‘in mektuplarından anlaşıldığı üzere, son dönemlerini Londra yakınlarındaki bir evde kızlarıyla birlikte edebi çalışmalar yaparak ve bahçede çalışarak geçirdi, edebiyat okuyan oğlu onlardan ayrı yaşıyordu. Baker, evlenmeden önce 1728’de Defoe ile birlikte The World Observer adlı dergiyi yayımlamaya başladı, Defoe’nun ölümünden sonra da 1735’e kadar tek başına yayımlamaya devam etti.
Birlikte birçok yayına imza attıkları yayıncı Nathaniel Mist ile yolları ayrılınca Mist tarafından tehdit edildi, bir çok kereler cezaya maruz kaldı, hatta Mist’in kılıçlı saldırısına dahi uğradı. Bu yüzden İngiltere’nin bir çok yerinde farklı isimlerle saklanarak yaşadı. Londraya dönmüşse de evine gitmedi, şehrin ücra köşesinde kiraladığı evde saklandı. 12 Nisan 1731’de bu odada yalnız başına, kriz geçirerek öldü. Aileden hiç kimse onun nerede olduğunu bilmiyordu, bu yüzden ev sahibi tarafından gömüldü, ondan kalan şeyler de cenaze masraflarını karşılamak için açık artırmada satıldı.
Daha önce de belirttiğim gibi çevirisinden dolayı çoğunlukla da bu kitabın Rusça versiyonuna, zaman zaman da diğer kaynaklardan Daniel Defoe’nun yaşamına bakmak durumunda kaldım. Seksen sayfalık bir eser olmasına rağmen okumakta çok zorlandım, sonlarına doğru vazgeçmeyi dahi düşündüm. Ancak, konusunda tek esere olması nedeniyle okunması zorunluluktu benim için, pas geçme şansım yoktu.
Çeviri hatalarından az da olsa örnekler vermiş olmam başkaca hatalar olmadığı anlamına gelmiyor, aksine bu çevirilerden bahsetmeye kalkmak başlı başına bir yazı kaleme almak olacaktı, bu yüzden takılmamaya çalıştım.
İngiltere’nin edebiyat ve siyaset sahnesinde bu denli önemli bir yeri olan, bir çok dünya klasiğinin ruhunda dolaşan Robinson Crusoe’nun yaratcısı Defoe’nun yaşamının bilinmesinde kesinlikle yarar var. Bunun için dilerim daha kapsamlı biyografik yayınlar dilimize kazandırılır, keyifle okuruz.
Kaynaklar:
- “Olağanüstü İnsanların Hayatı”
- Lib.ru (Maxim Moshkov Kütüphanesi) “Даниель Дефо. Его жизнь и литературная деятельность (Daniel Defoe. Hayatı ve Edebi Çalışmaları)”
- Kapadokya Meslek Yükseokulu “Batıya Yön Veren Metinler – 1685’te İngiltere”
- Ali İsra GÜNGÖR, Dinî Araştırmalar (Cilt: 7) “Hıristiyanlıkta Püriten Anlayış ve Etkileri”
- Wikipedia “Daniel Defoe”
- Wikipedia “Monmouth Rebellion”
- Britannica “Legion’s Memorial”
- Wikipedia “Pillory”
- Vikipedi “Muhteşem Devrim”
- Viral Believer “Mukaddes Kitaptaki Güçlü Nezaket Örnekleri”
– xx.xx.2023
Birol K., Köyceğiz